İlişkinize Ne Kadar Güveniyorsunuz? Koşulsuz Güvenmeli Miyiz?

Güven; zaman alan, çaba gerektiren, tutarlılık ve istikrar isteyen, bir de üstüne üstlük çabuk sarsılabilen bir duygu. Ama bir sağladınız mı; ilişkide, ailede, işte ve sosyal yaşamda huzurun kapısını aralar.

GÜVENMEDİĞİNİZ BİR İLİŞKİ CEHENNEMLE AYNI ANLAMI TAŞIYABİLİYOR

Karşılıklı güveni bir temel olarak düşünebilirsiniz. Birinin size herhangi bir konuda kazık atmayacağını bilmek çok rahatlatıcı bir his. Şunu da belirtelim, bu öyle hemen kazanılan bir duygu da değil. Zaman, iletişim ve bolca deneme gerektiriyor. Güvenmediğiniz bir ilişkide yer alıyor olmak, cehennemle aynı anlamı taşıyabiliyor.

Elbette hayat kontrol edilebilir bir şey değil, her zaman olaylar istediğimiz gibi gitmeyebiliyor ya da beklenmedik gelişmeler yaşanabiliyor. Ama temelde güven varsa her şey olacağına varıyor ve genellikle de bunun sonu iyi oluyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu ile “İlişkide güven ne kadar önemli ve bunu nasıl sağlarız?” konusunu konuştuk.

İLİŞKİDE GÜVEN NE ANLAMA GELİYOR?

Güven olmadan sağlıklı bir ilişki düşünülemez. Uzun yıllar süren ilişkilerin sırrı güvendir. Karşılıklı güvenin olduğu durumlarda her iki taraf daha mutlu ve daha güvende hissediyor. Bir insana güveniyorsanız, onu bir tehdit olarak görmez ve size zarar vereceğini düşünmez; ona daha bağlı, daha huzurlu hissedersiniz. İnsan, yaşamının her döneminde ve her durumda güven ihtiyacı duyuyor. Temel ihtiyacımız olan güvende hissetme isteği, yaşamın ilk yıllarında başlıyor. Güven problemleri; çocukluk travmaları, ebeveynlerinizin tutumları veya geçmişteki birtakım olumsuzluklardan kaynaklanabiliyor. Bazı durumlarda güven problemi kişinin kendisine olan güveniyle doğrudan bağlantılı oluyor. Güvenin olmadığı ilişkide sorunların çözümü her geçen gün zorlaşıyor ve zamanla uzaklaşmalar, kopmalar başlıyor.

GÜVEN, İLİŞKİNİN HANGİ AŞAMASINDA OLUŞUYOR?

İlişkide güven oluşabilmesi için uzun olmasa da biraz zamana ihtiyaç oluyor. Her ilişki için güven oluşumu değişkendir ancak sağlıklı güven ilişkisi için belli bir süre çiftlerin birbirini tanıması gerekiyor. Karşısındakini değiştirmeden veya kendini karşısındakinin beklentilerine uygun göstermeye çalışmadan her durumu kabullenip, olduğu gibi yansıtmasıyla sağlıklı bir güven duygusu gelişiyor. Bir ilişkide güven unsurlarını oluşturmak için ne yapmak gerekiyor? Sevdiğiniz kişinin her durumda onun yanında olacağınızı bilmesi, ilişkide güven oluşumu için önemli bir etken. Bunun için de partnerinizin sizin gerçek düşünceleriniz ve yaşamınız hakkında doğru ve yeterli bilgiye sahip olması yani sizi iyi tanıması gerekiyor. İlişkide güven oluşurken, bunu iletişimin kalitesi belirliyor. Güven oluşumu için bir diğer etken de tutarlılık. Tutarlı davranmalı ve verdiğiniz sözlerin arkasında olmalısınız. Açık ve istikrarlı olmak, karşılıklı güven duygusunu güçlendiriyor. Gizlenen ya da anlatılmayan her şey belirsizlik yaratabiliyor ve sizi birbirinizden uzaklaştırabiliyor; bu da güven duygusunu zedeliyor. Haklı olmak uğruna şüphelendiğiniz durumlarda olayı gizlice araştırmak yerine, partnerinize bu durumu açıkça sormalısınız.

SEVGİLİMİZE GÜVENMEMİZ GEREKTİĞİNİ NASIL ANLARIZ?

Partnerinizin güven verip vermediğini, kendinize şu soruları sorarak anlayabilirsiniz:

• Her konuda şeffaf ve dürüst mü?
• Onun hakkında her şeyi biliyor muyum?
• Her zorlukta yanımda mı?
• Söyledikleri ve yaptıkları aynı mı?
• Sıklıkla yalan söylüyor mu?
• Empati kuruyor mu?
• Geçmişi konusunda açık ve dürüst mü?
• Hatasını kabul edip düzeltmeye çalışıyor mu?
• Tutarsız davranışlarda bulunuyor mu?

KOŞULSUZ VE ŞARTSIZ GÜVENMELİ MİYİZ?

Güven ilişkisi karşılıklı oluyor. Birbirinizi iyice tanıdıktan sonra oluşan güven ilişkisi, partnerinizle aranızdaki iletişime ve dürüstlüğe bağlı olarak şekilleniyor. Her insan koşulsuz şartsız güvenmek ister fakat karşısındaki beklenmedik bir anda ve durumda güvenini zedelediğinde, daha sonraki olaylara şüpheyle ve güvensizlikle yaklaşıyor. Kişi kendini güvende hissetmek adına deneyimlemese bile çevresinden duydukları ve genellemelerle olaylara şüphe ile yaklaşma eğiliminde oluyor. Bu nedenle, tamamen güvendiğimizi düşünsek bile birçok konuya temkinli yaklaşıyoruz.

Bir cevap yazın