Ruminasyon sendromu (ruminasyon bozukluğu veya merisizm olarak da bilinir), sindirilmemiş yiyeceklerin bir kişinin midesinden ağzına geri geldiği bir beslenme ve yeme bozukluğudur. Yiyecekler yeniden çiğnenebilir, yeniden yutulabilir ve sonra tükürülebilir. Bu davranış genellikle her yemekten sonra ortaya çıkar ve çaba harcamadan oluşur. Regürjitasyon (kusarak geri çıkarma) eylemi, öğrenilmiş ve kasıtlı bir eylem olabilen veya kasıtsız olabilen bir refleks eylemidir. Ruminasyon sendromu olan kişiler, mide rahatsızlığı nedeniyle veya kendilerini hasta hissettikleri için yiyecekleri geri çıkarmazlar. Ruminasyon, geğirme hissini takip edebilir ve tipik olarak midede bulantı veya öğürme içermez. Ruminasyonda, mide asidiyle tam karışması ve sindirilmesi için zamanı olmadığı için, geri çıkarılan gıda ekşi veya acı bir tada sahip değildir. Besinlerin geri gelmesi sadece bir kez gerçekleşmez, ruminasyon bozukluğu her zaman belirli bir süre boyunca tekrarlanan gıda regürjitasyonu ile karakterizedir.
Bir ailenin küçük çocuğu düzenli olarak sindirilmemiş yiyecekleri kusuyorsa, bebeklik veya erken çocukluk döneminde başlayabilen bir yeme bozukluğu olan ruminasyon bozukluğu olabilir. Ne yazık ki, bu kusma durumu genellikle tedavi edilmezse yetersiz beslenmeye yol açabilecek bir alışkanlık haline gelir. Bir kez olabilir ve daha sonra öğrenilmiş bir davranış haline gelir ve zamanla daha yaygın hale gelir.
Ruminasyon Sendromu Kimlerde Görülür?
Ruminasyon sendromunun bebeklerde ve gelişimsel engelli kişilerde ortaya çıktığı uzun zamandır bilinmektedir fakat her yaştan insanda ortaya çıkabilir. Yüksek düzeyde stres veya kaygısı olan çocuklar ve yetişkinler, ruminasyon sendromu açısından daha yüksek risk altında olabilir. Yiyecek ve kilo ile meşgul olmak da bir risk faktörü olarak hizmet etmektedir. Ruminasyon sendromu olan birçok insanın yaşamı sağlıklı devam eder. Ruminasyon sendromu genellikle bir kişinin yaşamındaki günlük akışı etkilemez.
Ruminasyon Sendromunun Belirti ve Semptomları
Besinlerin düzenli olarak tekrar kusulması ve çiğnenmesi, hazımsızlık, mide ağrıları gibi sindirim sorunları, ağız kokusu ve diş çürüğü gibi problemler, kilo kaybetme, çatlamış dudaklar ruminasyon sendromunun belirti ve semptomları arasındadır. Ruminasyon sendromu olan bebekler sırtlarını gerebilir, kamburlaştırabilir (bu aynı zamanda gastroözofageal reflü belirtisi de olabilir) veya ağızlarıyla emme sesleri çıkarabilir.
Ruminasyon Sendromunun Sebepleri
Ruminasyon sendromunun kesin nedenleri bilinmemektedir. Bazı insanlar anksiyete veya depresyon gibi duygusal sorunları varsa veya stresli olaylar yaşıyorlarsa bu sendromu geliştirebilir. Gıdaların mideyi genişletmesi durumun mekanik açıklamasıdır. Bunu karın basıncında bir artış ve alt özofagus sfinkterinin (yemek borusuyla midenin buluştuğu kavşak) gevşemesi izler. Olaylar dizisi, midedeki içeriğin regürjitasyonuna izin verir. Bu davranışları nedeniyle akranları tarafından alay konusu olabilecekleri için ruminasyon sendromu okul çağındaki çocuklarda bir sorun haline gelir. Kişinin kendisinde veya çocuğunda ruminasyon sendromu belirtileri veya semptomları varsa bir doktorla iletişime geçilmelidir. Kişiler doktora hastalığın ciddiyet derecesini, buna neyin sebep olduğunu, ne tür tedavi önerildiğini sorabilir.
Ruminasyon Sendromunun Teşhisi
Ruminasyon bozukluğu tipik olarak bebeklik ve erken çocukluk döneminde teşhis edilir. Genel olarak nadir görülen bir bozukluktur. Ruminasyon bozukluğunu diğer yeme bozukluklarından ayırt etmek kolaydır çünkü hasta kustuğunda yiyeceklerin sindirilmemiş olduğu görülür. Ruminasyon bozukluğu adı, ineklerin sindirilmemiş yiyecekleri çiğnediklerinde yaptıkları şey olan “ruminat” ya da “geviş getirme” kelimesinden gelir. Ruminasyon bozukluğu genellikle tıbbi öykü ve fizik muayeneye dayanılarak teşhis edilebilir. Ruminasyon bozukluğu tanısı, başka bir gastrointestinal soruna bağlanamayan en az bir ay boyunca tekrarlayan regürjitasyon olduğunda konur. Regürjitasyonun altta yatan bir tıbbi durumdan kaynaklanmadığından emin olmak önemlidir. Bir kişiye ruminasyon bozukluğu tanısı konması için aşağıdaki kriterler var olmalıdır:
-En az 1 aylık bir süre boyunca tekrarlayan regürjitasyon olması, geri gelen yiyeceklerin yeniden çiğnenmesi, yutulması veya tükürülmesi gerekir.
– Tekrarlayan regürjitasyon, gastrointestinal veya farklı bir tıbbi duruma (örneğin, gastroözofageal reflü, pilor stenozu) bağlı olmamalıdır.
-Yeme bozukluğu sadece tıkınırcasına yeme bozukluğu, bulimia nervoza, anoreksiya nevroza veya kısa adı KKYAB olan “Kaçıngan / Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu” varlığında ortaya çıkmamalıdır.
Bulimia nervoza, daha çok ergenlik döneminden itibaren teşhis edilir. Bu durumu yaşayan hastanın kilosu veya vücut şekli hakkında önemli endişeleri vardır ve bir kişinin bedeni veya kilosu hakkında nasıl hissettiği, benlik saygısını önemli ölçüde etkiler. Bulimia kriterlerini karşılamak için, hastalar haftada en az bir kez tıkınırcasına yemek yeme atağına girmeli ve ardından bunu bir kusarak çıkarma periyodu izlemelidir. Kusarak çıkarma, kilo vermenin ve tıkınırcasına yenen yiyeceklerden kurtulmanın bir yolu olarak kullanılır. Ruminasyon bozukluğu ise kilo veya kişinin vücut şekli ile ilgili herhangi bir endişeden kaynaklanmamaktadır. Çoğunlukla regürjitasyon istemsizdir.
-Yeme bozukluğu farklı bir ruhsal bozuklukla (örneğin zihinsel engel) birlikte ortaya çıkmışsa belirtiler yeterince şiddetli olmalı ve tıbbi yardım aramanın ana nedeni olmalıdır.
Doktorların ruminasyon bozukluğundan şüphelenmesi durumunda, diğer tıbbi sorunları dışlamak için tam bir tıbbi inceleme yapılır. Bazen hem ruminasyon bozukluğu hem de reflü hastalığı bir arada bulunabilse de önemli olabilecek hiçbir şeyi kaçırmamak önemlidir. Doktorlar, tıkanıklıklar gibi diğer tıbbi sorunları elemek için aşağıdaki testleri kullanabilir:
Mide boşalma testi: Midedeki besinlerin ince bağırsağa geçme süresini ölçer.
Üst endoskopi: Doktor, boğazdan aşağı yerleştirilen endoskop (ucunda kamera bulunan ince tüp) vasıtasıyla yemek borusunu ve mideyi inceler.
X-ışınları (Röntgen): Doktorların, yemek borusunun ve midenin iç kısmını görüntülemesini sağlar.
Ruminasyon sendromu tedavi edilmezse özofagusa (ağızdan mideye giden tüp) zarar verebilir. Utanç, kötü beslenme, büyüme geriliği, elektrolit dengesizliği, dehidrasyon (Su kaybı), aspirasyon (yiyeceklerin solunum yoluna veya akciğerlere kaçması), boğulma veya tıkanma, pnömoni (zatürre) ve hatta ölüm, ruminasyon sendromunun komplikasyonları arasında yer alabilir.