Yeni normal süreci, hepimizin hayatlarında büyük değişimlere yol açtı. Evlerimize eskisinden daha çok kapandık, daha az dışarı çıkar olduk. Bu durum da elbette günlük yaşantımızdaki hareket düzeyimizin önemli ölçüde düşüş göstermesine sebep oldu.
Hareket düzeyleri, bağışıklık sistemi ve vücut sağlığı ile paralel bir ilişki gösterir. Daha hareketsiz, sedanter bir yaşam biçimine sahip insanlarda sağlık problemlerinin görülme riski gözle görülür biçimde artar. Bunun asıl sebepleri de kasları çalıştırmamak, iç organların tembelleşmesine sebep olmak, vücudun potansiyelini ortaya koymayarak bu potansiyelin ortadan kaldırılmasına yol açmak olarak sayılabilir. Salgın sebebiyle daha hareketsiz bir yaşam tarzını benimsemek zorunda kaldığımız şu günlerde, yapacağımız egzersizler sayesinde bağışıklık sistemi ve vücut sağlığımıza pek çok katkıda bulunabiliriz.
Egzersizlerin Bize Kattıkları
Spor yapmak, vücuda ve immün sisteme pek çok fayda sağlar:
• Kalp ve damar hastalıkları riskini büyük ölçüde azaltır. Egzersiz esnasında vücuttaki kan dolaşımı daha da hızlanır. Ayrıca düzenli egzersiz yapan kişilerde tansiyonun daha da düşük seyrettiği, bu durumun sağlığı pozitif yönde etkilediği de bilinen bir gerçektir.
• Spor yapmanın solunum sistemine pek çok katkısı bulunur. Soluk alıp verirken çalışan kasların, spor hareketleri ile birlikte daha çok çalışması; bu kasların daha da gelişmesini sağlar.
Gelişen solunum kasları da soluk alıp vermeyi daha kolay bir hale getirir. Aynı zamanda düzenli yapılan egzersizler akciğer kapasitesini de önemli ölçüde artırır, bu da kişilerin kondisyon düzeylerini daha da yukarılara taşır.
• İskelet ve kas sistemi de egzersiz hareketlerinden olumlu etkilenir. Doğru formda yapılan hareketler sayesinde duruş bozuklukları düzeltilebilir, kas ve eklem ağrıları önemli ölçüde azaltılabilir. Ayrıca spor sayesinde kemik ve kaslar daha da güçlü bir hal alırlar. Bu sayede, ilerleyen yaşlarda görülebilecek kemik erimesi gibi şikayetlerin önüne geçilmiş olur.
• Egzersiz hareketleri, kişilerin mental açıdan da ferahlığa ulaşmasını kolaylaştırır. Spor sayesinde bireyler stresli hayatlarından uzaklaşabilir, günlük yaşamda karşı karşıya kaldığı stresi egzersiz yaparken atabilirler. Bu da bireylere daha mutlu bir yaşamın önünü açar.
• Spor esnasında vücuttaki kan akışının artması, cilt sağlığına da yararlar sağlar. Egzersiz yapan kişilerde cilt dokusu daha esnek ve sağlam bir yapı kazanır, ayrıca parlak bir cilt görünümü için temel hazırlanmış olur.
• Fazla kilolardan kurtulmada en önemli araçlardan biri, düzenli ve doğru bir şekilde uygulanacak fiziksel egzersizlerdir.
Kişiler obezite ve obezitenin yol açtığı hastalıklardan bu sayede kurtulabilir, fazla kiloların günlük yaşamdaki olumsuz etkilerinden arınabilir, daha sağlıklı ve mutlu edici bir görüntüye kavuşabilirler.
Yapılacak spor hareketleri sayesinde aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek de mümkün. Yapılan bir klinik çalışmada, orta düzeyde (haftada 100-150 dakika civarı) egzersiz yapan kişilerin üst solunum yolu enfeksiyonlarından etkilenme düzeyinin, hiç spor yapmayan kişilere göre çok daha düşük olduğu sonucuna varılmış. Ancak ağır düzeyde ağırlık ve güç çalışmaları yapan bireyler, hiç spor yapmayan bireylere kıyasla bu enfeksiyonlardan daha fazla etkilenmiş. Bu da bizlere gösteriyor ki, vücudu gereğinden fazla zorlamak bağışıklık sisteminin daha güçsüz bir hale gelmesine yol açabilir.
Egzersizlerden bu faydaların alınabilmesi için hareketleri yapma aşamasında vücut zorlanmamalı, gün içinde yapılacak egzersizler 1 saatten daha kısa tutulmalıdır. Aksi takdirde sakatlık riski artacağı gibi, bağışıklık
sisteminin baskılanması ve hastalıklara karşı duyarlılığın artması gibi problemlerle de karşı karşıya kalınabilir.