Dört Yapraklı Yonca

Dört Yapraklı Yonca

Size şuana kadar düşünmediğiniz bir pencere açmak istiyorum bu yazımda daha önce hiç bakmadığınız bir açıdan seyreylemenize yardımcı olmak amacındayım. Herkesin çocukluğundan itibaren duymuş olduğu bir dört yaprak geyiği vardır. Dört yaprak herkesin de bildiği gibi şansı temsil eder çünkü nadirdir çok az bulunur. Enderdir çünkü bir yonca bahçesinde karşınıza çıkma olasılığı çok çok düşüktür ve bunun size denk gelmesi aklı evveller için kısmet, nimet ve talihi temsildir.

Aslında olayın hiç de öyle olmadığını göstermek için bendeniz tam olarak hizmetinizdeyim. Nadir bulunmak ne kadar abartılsa da bunun abartılmaması gerektiğini aslında bazen bunun normalliğin fedası olduğu insanların gözünden kaçmaktadır şöyle düşünelim milyonda bir görülen bir hastalığa yakalanan bir insana şanslı ya da kısmetli demeyiz çünkü onun sahip olduğu şeyin azlığı onun bir faydasına olduğunu göstermez. Normalliğin yani sağlıklı olma durumun değişmesinin sonucu olur ki bu kişiyi daha üstün yapmaz.

Dört Yapraklı Yonca

Tıpkı normal genetik yapının istisnası nasıl ki bir üstünlük olmadığı gibi. Psikoloji de bu bakış açısı için tatlı limon polyannacılık bakış açısı deniliyor. Bu da psikolojide insanın zihninde meydana gelen dengesizlikleri dengelemek için bir savunma mekanizması. İsmi ne kadar tatlı şeyler çağrıştırsa da bu insan psikolojisi için çok sık kullanılması sıkıntılı bir durumdur. Şöyle ki bize söylenen bardağın hep dolu tarafını görmek de çok iyi bir şey değil. Bardağı bütünsel olarak olgusal olarak tüm gerçekliğiyle görmeli. Olumsuzluklarıyla çiziğiyle eksiğiyle gediğiyle içindeki suyun Ph değeriyle bakılmalı.

Hem olumlu taraflarıyla hem olumsuz taraflarıyla olayı durumu nesneyi tüm gerçekliğiyle gördüğünde bu durumun olumlu taraflarını kullanabilmeyi ve olumsuz taraflarıyla da başa çıkmayı ancak o zaman başarabiliriz. Bardağı tüm gerçekliğiyle kavramak size bardağın en muazzam şekilde kullanımını sağlar. Bardağınızı tanırsınız, bardağınızı tam olarak tanıdığınızda da elinizdeki işlevsel bardağınızla yola devam edersiniz. Elinizdeki bardağı tam anlamıyla analiz etmiş olup onu en güzel şekilde kullanmanın yolunu bulursunuz. Bu da sizi eksikleri olan ama bardağını tanımış bir bardak sahibi yapar. Böylelikle sahip olduğunuz bardağınızla mutlu olmayı başarırsınız.

Bir cevap yazın